Müdürün Mesajı
Tüm faaliyetlerinin temeline “insanı anlamak” yaklaşımını yerleştirmiş olan Üsküdar Üniversitesi, Temmuz 2014’te Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Üst Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Kerim Vakfının kurucusu Cemalnur Sargut’un ortak çabalarıyla Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünü kurmuştur. Enstitü, tasavvufun bütüncül bakışından hareketle, bilimi, kendisini ve dünyayı daha iyi anlamak için uğraş edinmiş, insanın mânevî ve ahlâkî boyutlarını özümsemiş, sanata karşı duyarlı, düşünen, araştıran, yaratıcı, zamanın değerini bilen, çalışkan ve hoşgörülü bireyler yetişmesine kaynaklık etmeyi hedeflemektedir. Tasavvuf konularının yeterli düzeyde anlaşılması için gerekli entelektüel alt yapı ve zevkin gelişmesine katkı sunabilmek Enstitünün bir diğer gayesidir.
Üsküdar Üniversitesi tıp, psikoloji, sosyoloji, felsefe, tarih, biyo-mühendislik, moleküler biyoloji, genetik, yazılım ve elektronik ağırlıklı mühendislik branşları, adli bilimler, uluslararası ilişkiler ve iletişim alanlarında lisans eğitimi vermektedir. Üniversite, Sağlık, Sosyal ve Fen Bilimleri Enstitülerinin yansıra Adli Bilimler ve Tasavvuf Araştırmaları Enstitüleriyle, klinik ve uygulamalı psikolojiden sosyal hizmetlere, davranış bilimleri ve nörobilim alanlarından adli bilimlerin farklı dallarına, mühendislik uygulamalarından beşerî bilimler alanlarına kadar birçok disiplinde yüksek lisans ve doktora programları yürütmektedir. Üniversite kapsamında 34 uygulama ve araştırma merkezi yer almaktadır. Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü, birbirleriyle ilişki içerisinde yapılandırılmış canlı bir bilim ve kültür atmosferinin parçasıdır.
Türkiye’nin modern üniversiteler tarihinde, İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri dışında tasavvuf araştırmaları üzerine odaklanan ilk akademik yapı olan Enstitümüz, her branştan ilgiliye lisansüstü eğitim ve toplumun her katmanına ulaşabilecek sürekli eğitim imkânları sunmaktadır. Enstitü, özgün kurumsal yapısı ve kuruluşu itibariyle Kerim Vakfı tarafından desteklenmektedir. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü, Türk Kadınları Kültür Derneği (1966) ve Kerim Vakfı (2014) tarafından geliştirilmiş uluslararası akademik girişim ortaklıkları ve iş birliklerinin doğal yararlanıcısıdır. Bu çerçevede, Kuzey Carolina Üniversitesi Kenan Rifai İslam Araştırmaları Kürsüsü, Pekin Üniversitesi İleri Beşerî Bilimler Enstitüsü Kenan Rifai İslam Araştırmaları Kürsüsü ve Kyoto Üniversitesi Kenan Rifai Tasavvuf Araştırmaları Merkezi Enstitümüzün kardeş kuruluşlarıdır (Sister Institutes).
Ülkemiz tasavvufî İslam geleneğinin en önemli mirasçısıdır ve sahip olduğu kaynaklarla bir hazine niteliğindedir. Geleneksel tasavvuf müesseselerinin sırlandığı dönemde (1925) son yüzyıl Osmanlı mutasavvıflarından Ken’an Rifai bu mirasın daima işlenmeye devam edeceğini “Tasavvuf bir gün akademilerde öğretilecektir” sözleriyle ifade eder. Bu öngörü, tasavvufun modern üniversite sistemi içinde kendi yerini bulacağını söylerken bugün birçok farklı disiplinin aslında “tasavvuf düşüncesi” ile iç içe oluşuna da işaret etmektedir. İleriyi görme becerisi kendini, yaşadığı toplumu ve geçmişini iyi bilmekle mümkündür. Enstitü, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi tasavvuf metinlerini ana çalışma materyali olarak belirlemiştir. İslam medeniyetinin 1000 yılından süzülerek gelmiş Arapça, Türkçe ve Farsça bu eserlerin özellikle Türkçe olanları, uluslararası akademik çevrelerde yeterince tanınmamaktadır. Enstitü, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi tasavvuf metinlerini merkeze alarak yaptığı çalışmalarla, söz konusu eserlerin uluslararası bilinirliğinin artırılması ve literatürde hak ettiği yeri almasına katkı sunmaktadır.
Disiplinlerarası çalışmaların temeli, farklı disiplinlerin ve farklı disiplinlerden araştırmacıların bir araya getirilmesiyle, alışılagelmiş kısıtlamalar olmadan ve bilinen kalıpların dışına çıkarak düşünme imkânlarının artırılmasına dayanır. Tasavvufun kendi kavram ve yöntemlerinin diğer disiplinlerle buluşmasından doğacak yeni imkânlar hakkında literatürde henüz yeterli birikime rastlayamıyoruz. Enstitü, İslam medeniyetinin tasavvuf düşüncesi, tarihi ve edebiyatı konularında olduğu kadar, söz konusu çalışmalara kaynak oluşturan metinlerin çıktılarından, toplumu ilgilendiren, katma değer üreten, sosyal sorumluluğu paylaşan ve sürdürülebilir gelişimi etkileyen her alanda çözüm üreten düşünce alt yapısının oluşmasına katkı sağlamak için çalışmaktadır. Tasavvufun, ilmi aşkla birleştiren kuşatıcı dili, yürütmekte olduğu program ve araştırmalarla Enstitümüzü beşeri bilimlerin geniş ilgi ağı içerisinde dünya çapında ilgi merkezi haline getirmektedir.
Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdürü
Kerim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Elif ERHAN