UNESCO tarafından Türkiye’nin teklifi ile, Aşık Veysel’in vefatının 50.yıldönümü 2023 yılı UNESCO’nun Anma ve Kutlama Yıldönümleri Programına alınmış, 2023 senesi tüm Dünyada Aşık Veysel yılı olarak ilan edilmiştir.
Ü.Ü. Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü, Kerim Vakfı ve Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı iş birliğiyle “Elli Yılın Ardından Veysel’i Söylemek, Veysel’i Anlamak” konulu bir panel düzenlendi. Panel, 11 Mayıs 2023 Perşembe günü saat 14.00-15.30 saatleri arasında Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi Televizyonundan canlı yayınlandı.
Haberin detayları için: https://uskudar.edu.tr/tr/icerik/12548/asik-veysel-vefatinin-50-yildonumunde-uskudar-universitesinde-anildi
https://uskudar.edu.tr/basinda-biz/liste/1#gallery-9
Panel video kaydı: https://www.youtube.com/live/4zlufpdNs8Y?feature=share
“Elli Yılın Ardından Veysel’i Söylemek, Veysel’i Anlamak”
Yer: Ü.Ü. Nermin Tarhan Konferans Salonu
Tarih ve saat: 11 Mayıs 2023 Perşembe 14.00-15.30
Program Akışı:
Takdim
Açılış Konuşmaları:
14.00-14.30
Prof. Dr. Emine YENİTERZİ
Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı
Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Nevzat TARHAN
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Üst Yönetim Kurulu Başkanı
Panel:
14.30-15.30
Doç. Dr. Sıtkı Bahadır TUTU
Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Türk Müziği Bölümü
Dr. Öğr. Üyesi Hande DEVRİM KÜÇÜKEBE
Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Türk Müziği Bölümü
Öğr. Gör. Ali Hikmet GÖKÇEN
Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Türk Müziği Bölümü
Program Hakkında:
Panel: Elli Yılın Ardından Veysel’i Söylemek, Veysel’i Anlamak
Âşığın ustalığını belirleyen husus, şiiri ne kadar uyaklı söylediği, sazı teknik anlamda ne kadar başarılı çaldığı veyahut bir ezgiyi ne kadar özgün şekilde bestelediği değildir. Zira, âşıkların icra ettikleri, yüzyıllarca işlenerek mükemmelleşmiş ezgilerin motifleri, cümleleri, hatta bazen ezginin tamamı âşıktan âşığa mîrâs bırakılmakta, âşıklar arasında ödünçlenmektedir. Önemli olan yeni sözü geleneksel unsurlarla yoğurup, ezgiyle en başarılı şekilde eşleştirmek ve işlemektir ki, Veysel göçünce geride kalan sazı garip bülbül gibi âh ü zâr etmesin. Veysel’in Türk kültür ve sanat hayatının zirvelerinden biri olmasının sebebi işte budur; sözle ezgiyi birleştirmede gösterdiği başarı tüm insanlığa birlik olmanın gereğini ve yollarını anlatabilmesini sağlamıştır.
Özellikle “uzun ince bir yol” ve “kara toprak” gibi metaforlarla kültür dünyamıza, bunun da ötesinde toplumsal değerlerimize zenginlik katmıştır. O bizden biriydi, Âşık Veysel artık “Veysel” olarak atıf alan bir fenomendi. Veysel, görmeyen gözlerin sahibi, bize gönül gözüyle bakmayı öğütlemiş, ancak gönül gözüyle görülen gerçekleri ve güzellikleri anlatmıştı ki, o dünyada seni, beni hor görmek yoktu.
Panelde, Âşık Veysel’i ortaya çıkaran kültür birikimi, Veysel’in bu birikimi nasıl yeniden terkîb ederek estetik heyecan uyandırdığı, sözü-ezgiyi nasıl söylediği, söylenenden ne anlaşıldığı/ne anlaşılabileceği ve Veysel etkisinin yansımaları konu edilecektir. Ayrıca, bu hususların değerlendirilmesi sırasında Veysel’in eserleri seslendirilecek, başka bir deyişle Veysel’i anlamak için Veysel söylenecektir.